25 Ağustos 2013 Pazar


Benim için en iyi obezite ameliyatı hangisi?

Belki de obezite cerrahı olarak en fazla karşılaştığımız soru. Obezite cerrahisine aday hastalar hangi ameliyatın kendilerini uygun olduğunu hastalara, arkadaşlarına, akrabalarına, ameliyat olanlara sorarak ve internette forum ve gruplarda araştırarak karar vermeye çalışır. Fakat bu gerçekten kafa karıştırıcı bir durumdur. Farklı doktorlara sorduğunuzda farklı cevaplar alırsınız.
 

Bu ameliyatlar hakkında bu kadar bilgi birikimi varken hala neden en iyi ameliyat yok? En başarılı ameliyat hangisi? Bir tıbbi kural olarak bir hastalık için birden fazla tedavi biçimi varsa, bu hastalık için en üstün-en başarılı tedavi yok demektir. Tıp literatürü obezite tedavisi için en iyi tedavi kounusunda hala anlaşmaya varamamıştır. Bazı obezite cerrahisi yapan doktorlar da kendi yaptıkları ameliyatın diğerlerinden daha üstün olduğunu savunmaktadır. Ameliyat olan bir arkadaşınız çok başarılı olduğunda size bu ameliyat yöntemi en doğrusu gelebilir. Fakat tıpta “hastalık yoktur, hasta vardır” denir. Bu yüzden her hastanın ayrı değerlendirilmesi gerekir.

“En iyi tedavi yoktur, hasta için en iyi yöntem vardır.”

Şu anda en çok uygulanan yöntemler sleeve gastrektomi, gastrik bypass ve biliopanreatik diversiyondur. Mide bandı (mide kelepçesi) Türkiye’de uzun süre uygulanmış, ama giderek kullanımı azalmıştır. Bu yöntemde mide üst kısmına konulan silikon bir band vardır ve bu banda bağlı bir port cilt altına yerleştirilmektedir. Doktor için uygulamanın rahat olması ve hasta için de ameliyat sonrasının daha rahat geçmesi nedeniyle çok tercih sebebi olmuştur. Fakat takiplerde banda ve porta bağlı yan etkilerin (band kayması, bandın mideyi delmesi, port enfeksiyonları ve dönmesi) ortaya çıkması nedeniyle yavaş yavaş terk edilmiştir. Fakat bu yöntemle de başarılı kilo vermiş ve hala bandı takılı hastalar da vardır.

Ameliyat yöntemini seçmede sizin kilonuz, yandaş hastalıklarınız, yeme alışkanlıklarınız, doktorunuzun ameliyat çeşitlerindeki tecrübesi önemlidir. Doktorunuz sizde bu faktörleri değerlendirerek size ameliyat çeşitlerini sunacaktır. Ameliyat seçiminde sadece bu faktörler değil sizin seçiminiz de önemlidir. Ameliyat yönteminin seçiminde aktif rol almalısınız.

Her ameliyatın avantajları ve dezavantajları vardır. Size genelde ameliyatın avantajları anlatılacaktır. Ama ameliyatın dezavantajlarını da öğrenmelisiniz. Kilo vermede çok başarılı olurken yandaş sorunlar sizi çok rahatsız edebilir.

 

Birinci grup ameliyatlar size en çok önerilecek yeme kısıtlayıcı ameliyatlardır. Bunlar artık pek kullanılmayan mide bandı (kelepçe), sleeve gastrektomi (tüp mide) ve yeni çıkan mide katlama ameliyatlarıdır. Mide katlama yeni bir yöntemdir, mide çıkarılmaz sadece birbiri üzerine katlanır. Uzun dönem sonuçları belli değildir.

İkinci grup ameliyatlar hem yeme kısıtlayıcı hem de emilim engelleyici ameliyatlardır. Bunlar gastrik bypass ve mini gastrik bypass’tır. Mini gastrik bypass, standart bypass ameliyatına göre daha kolaydır. Fakat uzun dönem sonuçlar yoktur.

Üçüncü grup ameliyatlar daha çok emilim bozucu ameliyatlardır. Bunlar, biliopankreatik diversiyon (Scapinaro ameliyatı), bu ameliyatın amerikan modifikasyonu olan duodenal switch ve yeni uygulanan SADI-S ameliyatıdır.

 

Sleeve gastrektomi, en çok uygulanan ameliyatlardan biridir.

Avantajları:

  • Uygulaması diğer ameliyatlara göre daha kolaydır.
  • Hastalar ameliyat sonrasını daha rahat geçirirler.
  • Başarısız olunduğunda diğer yöntemlere (bypass, duodenal switch) çevrilebilir.
  • Uzun süreli vitamin ve mineral takviyesi gerekmez.

Dezavantajları:

  • Kilo verdirme diğer yöntemlere göre daha düşüktür.
  • Geriye dönüşümlü değildir.

 

 

Gastrik bypass, ABD’de 30 senedir uygulanan bir ameliyattır.

Avantajları:

  • Kilo verdirme sleeve gastrektomiye göre daha iyidir.
  • Yandaş hastalıkları (diyabet, hipertansiyon, vs) daha iyi kontrol eder.

 

Dezavantajları:

  • Ameliyatı daha zordur.
  • Ülser ve dumping sendromu görülebilir.
  • Hayat boyu vitamin ve mineral takviyesi gerekir.
  • İşe dönüş sleeve gastrektomiye göre daha uzundur.

 

 

Biliopankreatik diversiyon, İtalya’dan çıkmış ve günümüze kadar birkaç versiyonu çıkmıştır (duodenal switch, SADI-S)

Avantajları:

  • Kilo verdirmede ve diyabet, hiperlipidemi ve hipertansiyon gibi yandaş hastalıkları gidermede en etkili yöntemdir.
  • Ülser ve dumping sendromu daha az görülür.
  • Daha fazla yemek alınabilir.

 

Dezavantajları:

  • Ameliyatı daha zordur.
  • Yan etki olasılığı diğerlerine göre daha fazladır.
  • Vitamin, mineral eksikliği ve protein eksikliği daha fazla görülür.
  • İşe dönüş süresi daha uzundur.
  • İshal ve kötü kokulu gaytaya yol açar.

 

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder