27 Kasım 2013 Çarşamba

Obezite ameliyatlarında robotik cerrahi (Da vinci Si)



Obezite ameliyatlarında robotik cerrahi (Da vinci Si) 

Günümüzde obezitenin sıklığı giderek artmakta ve çok önemli bir halk sağlığı problemi haline gelmektedir. Ülkemiz obezite hastalığında Avrupa ülkeleri arasında üst sıralardadır. Türkiye’de obezite bayanlarda %40, erkeklerde ise %20 oranında görülmektedir. Obezite ve metabolizma cerrahisi, obezitenin tedavisindeki yüksek başarısıyla büyük önem kazanmış, obezitenin yandaş hastalıklarını da tedavi ettiğinden (diyabet, hipertansiyon vs) daha fazla kullanılmaya başlanmıştır. Bu ameliyatlar içinde gastrik bypass ameliyatları altın standart olarak kabul edilmektedir.


Günümüzde laparoskopik cerrahi yoğun olarak kullanılmakta, hasta ve doktora büyük kolaylıklar sağlamaktadır. Fakat aletlerin hareket kabiliyetinin az olması ve görüntünün 2 boyutlu olması gibi kısıtlamaları vardır. Bu ihtiyaçlardan dolayı robotik cerrahi geliştirilmiştir. Bu sistemde doktorun kontrol ettiği el aletleri yerine doktorun uzaktan kontrol ettiği hareket kabiliyeti çok yüksek robotik kollar kullanılmaktadır. Bu kollar sayesinde robot insan bileğinin yaptığı bütün hareketleri taklit edebilmekte ve insan bileğinden çok daha fazla hareket kabiliyeti kazandırmaktadır.

Robotik ameliyatın avantajları
·       Düşük yan etki oranı
·       Düşük yara enfeksiyonu
·       Düşük açık cerrahiye geçme oranı
·       Kısa hastanede kalış süresi
Robotik gastrik bypass’ın avantajları
·       Daha az kaçak oranı
·       Daha düşük tekrar ameliyat oranı
·       Daha düşük açığa geçme oranı
·       Cerrahın yorgunluğunda azalma ve konsantrasyonunda artma

Üç boyutlu görüntü
Robotik cerrahi sistemi ile daha net görüntüler elde edilebilmekte, ayrıca ameliyat bölgesinin üç boyutlu görüntü alınabilmesi nedeniyle doktor derinlik hissi ile çalışabilmektedir. Ayrıca kamera cerrahın kontrolünde olduğundan ve 10 kat büyütme yaptığından dar ve normal laparoskopi ile ulaşılmasının zor olduğu bölgelerde daha rahat ve konforlu çalışmakta ve ameliyat sırasında oluşabilecek yaralanmalar minimuma indirilmektedir.


ileri hareket kabiliyeti
Robotik cerrahinin kollarının ucundaki aletler insan bileğine benzer şekilde her yöne 180 derece dönebiliyor. Bu sayede dar ve küçük, çalışılması zor bölgelerde doktorun çalışmasını rahatlatmakta, daha rahat hareket imkanı sağlamakta ve tutma ve dikiş atma işlemlerinin çok daha rahat yapılmasına imkan sağlamaktadır. Robotik cerrahinin kollarındaki hassas hareket kabiliyeti cerrahın elindeki titremeleri ortadan kaldırabilmektedir. Bu sayede insan elindeki titremeye bağlı hatalar önlenebilmektedir.


Doktora konforlu ortam sağlar

Robotik cerrahide cerrahlar ameliyatı konsolda oturur vaziyette ve üç boyutlu görüntü altında yapmaktadır. Böylece cerrahın yorgunluğu azalmakta ve ameliyata daha uzun süre konsantre olabilmektedir.

Robotik cerrahi hastaya faydaları nelerdir?
Robotik cerrahi yöntemiyle yapılan ameliyatlar çok küçük kesilerle gerçekleştirebilmekte ve estetik açıdan daha iyi sonuçlar vermektedir. Ameliyat sonrası oluşabilecek kanama ve kaçak gibi hastanın hastanede kalış süresini uzatan yan etkiler azaltılabilmektedir.

 Obezitede altın standart gastrik bypass ameliyatları
Gastrik bypass ameliyatları amerikada 30 senedir uygulanmaktadır. Başlangıçta ameliyatlar açık olarak uygulanırken laparoskopinin uygulanmasıyla bu ameliyatların kullanımı artmış ve günümüzde robotik cerrahinin devreye girmesiyle çok daha başarılı ve etkin olarak uygulanmaktadır.
Uzun dönem sonuçları  ve başarısıyla obezite ameliyatlarında altın standart olarak kabul edilmektedir. Kilo verdirme etkisi diğer yöntemlere göre daha iyidir. Bu yöntemde hastalar fazla kilolarının %80’ini vermekte ve kilo verme 18-24 ay devam etmektedir. Ayrıca obezitenin neden olduğu diyabet, hipertansiyon ve lipid bozukluğunu düzeltmede diğer yöntemlere göre daha etkilidir.  Hastalarda hem yemeyi kısıtlamakta, hem de emilimi azaltmaktadır.
Diğer ameliyatlardan farklı olarak tip 2 diyabetin hastalarda düzelmesi hastanın kilo vermesi ile değil çok daha erken hasta kilo vermeden başlamaktadır. Hastaların diyabetinde %80’inde tam düzelme ve %10’unda kısmi düzelme görülmektedir.