Obezite ve metabolizma cerrahisinde ameliyat yönteminin seçimi hem hasta hem doktor için bir sorun olmuştur.
Bunu kolaylaştırmak ve hastalara yardımcı olmak amacıyla sizlere basit bir tablo hazırladık.
Bu tablo ile ameliyat yöntemlerini daha iyi kararlaştırabilir ve size uygun yönteme daha rahat karar verebilirsiniz.
obezite cerrahisi, tüp mide, gastrik bypass, bilopankreatik diversiyon
1 Nisan 2014 Salı
27 Kasım 2013 Çarşamba
Obezite ameliyatlarında robotik cerrahi (Da vinci Si)
Obezite ameliyatlarında robotik cerrahi (Da vinci Si)
Günümüzde obezitenin sıklığı giderek artmakta ve çok
önemli bir halk sağlığı problemi haline gelmektedir. Ülkemiz obezite
hastalığında Avrupa ülkeleri arasında üst sıralardadır. Türkiye’de obezite
bayanlarda %40, erkeklerde ise %20 oranında görülmektedir. Obezite ve
metabolizma cerrahisi, obezitenin tedavisindeki yüksek başarısıyla büyük önem
kazanmış, obezitenin yandaş hastalıklarını da tedavi ettiğinden (diyabet,
hipertansiyon vs) daha fazla kullanılmaya başlanmıştır. Bu ameliyatlar içinde
gastrik bypass ameliyatları altın standart olarak kabul edilmektedir.
Günümüzde laparoskopik cerrahi yoğun olarak
kullanılmakta, hasta ve doktora büyük kolaylıklar sağlamaktadır. Fakat
aletlerin hareket kabiliyetinin az olması ve görüntünün 2 boyutlu olması gibi
kısıtlamaları vardır. Bu ihtiyaçlardan dolayı robotik cerrahi geliştirilmiştir.
Bu sistemde doktorun kontrol ettiği el aletleri yerine doktorun uzaktan kontrol
ettiği hareket kabiliyeti çok yüksek robotik kollar kullanılmaktadır. Bu kollar
sayesinde robot insan bileğinin yaptığı bütün hareketleri taklit edebilmekte ve
insan bileğinden çok daha fazla hareket kabiliyeti kazandırmaktadır.
Robotik ameliyatın avantajları
·
Düşük yan etki oranı
·
Düşük yara enfeksiyonu
·
Düşük açık cerrahiye geçme oranı
·
Kısa hastanede kalış süresi
Robotik gastrik bypass’ın avantajları
·
Daha az kaçak oranı
·
Daha düşük tekrar ameliyat oranı
·
Daha düşük açığa geçme oranı
·
Cerrahın yorgunluğunda azalma ve
konsantrasyonunda artma
Üç boyutlu görüntü
Robotik cerrahi sistemi ile daha net görüntüler elde edilebilmekte, ayrıca ameliyat bölgesinin üç boyutlu görüntü alınabilmesi nedeniyle doktor derinlik hissi ile çalışabilmektedir. Ayrıca kamera cerrahın kontrolünde olduğundan ve 10 kat büyütme yaptığından dar ve normal laparoskopi ile ulaşılmasının zor olduğu bölgelerde daha rahat ve konforlu çalışmakta ve ameliyat sırasında oluşabilecek yaralanmalar minimuma indirilmektedir.
Robotik cerrahi sistemi ile daha net görüntüler elde edilebilmekte, ayrıca ameliyat bölgesinin üç boyutlu görüntü alınabilmesi nedeniyle doktor derinlik hissi ile çalışabilmektedir. Ayrıca kamera cerrahın kontrolünde olduğundan ve 10 kat büyütme yaptığından dar ve normal laparoskopi ile ulaşılmasının zor olduğu bölgelerde daha rahat ve konforlu çalışmakta ve ameliyat sırasında oluşabilecek yaralanmalar minimuma indirilmektedir.
ileri hareket kabiliyeti
Robotik cerrahinin kollarının ucundaki aletler insan bileğine benzer şekilde her yöne 180 derece dönebiliyor. Bu sayede dar ve küçük, çalışılması zor bölgelerde doktorun çalışmasını rahatlatmakta, daha rahat hareket imkanı sağlamakta ve tutma ve dikiş atma işlemlerinin çok daha rahat yapılmasına imkan sağlamaktadır. Robotik cerrahinin kollarındaki hassas hareket kabiliyeti cerrahın elindeki titremeleri ortadan kaldırabilmektedir. Bu sayede insan elindeki titremeye bağlı hatalar önlenebilmektedir.
Doktora konforlu ortam sağlar
Robotik cerrahide cerrahlar ameliyatı konsolda oturur vaziyette ve üç boyutlu görüntü altında yapmaktadır. Böylece cerrahın yorgunluğu azalmakta ve ameliyata daha uzun süre konsantre olabilmektedir.
Robotik cerrahinin kollarının ucundaki aletler insan bileğine benzer şekilde her yöne 180 derece dönebiliyor. Bu sayede dar ve küçük, çalışılması zor bölgelerde doktorun çalışmasını rahatlatmakta, daha rahat hareket imkanı sağlamakta ve tutma ve dikiş atma işlemlerinin çok daha rahat yapılmasına imkan sağlamaktadır. Robotik cerrahinin kollarındaki hassas hareket kabiliyeti cerrahın elindeki titremeleri ortadan kaldırabilmektedir. Bu sayede insan elindeki titremeye bağlı hatalar önlenebilmektedir.
Doktora konforlu ortam sağlar
Robotik cerrahide cerrahlar ameliyatı konsolda oturur vaziyette ve üç boyutlu görüntü altında yapmaktadır. Böylece cerrahın yorgunluğu azalmakta ve ameliyata daha uzun süre konsantre olabilmektedir.
Robotik cerrahi hastaya faydaları nelerdir?
Robotik cerrahi yöntemiyle yapılan ameliyatlar çok küçük kesilerle gerçekleştirebilmekte ve estetik açıdan daha iyi sonuçlar vermektedir. Ameliyat sonrası oluşabilecek kanama ve kaçak gibi hastanın hastanede kalış süresini uzatan yan etkiler azaltılabilmektedir.
Gastrik bypass ameliyatları amerikada 30
senedir uygulanmaktadır. Başlangıçta ameliyatlar açık olarak uygulanırken
laparoskopinin uygulanmasıyla bu ameliyatların kullanımı artmış ve günümüzde
robotik cerrahinin devreye girmesiyle çok daha başarılı ve etkin olarak
uygulanmaktadır.
Uzun dönem sonuçları ve başarısıyla obezite ameliyatlarında altın standart olarak
kabul edilmektedir. Kilo verdirme etkisi diğer yöntemlere göre daha iyidir. Bu
yöntemde hastalar fazla kilolarının %80’ini vermekte ve kilo verme 18-24 ay
devam etmektedir. Ayrıca obezitenin neden olduğu diyabet, hipertansiyon ve
lipid bozukluğunu düzeltmede diğer yöntemlere göre daha etkilidir. Hastalarda hem yemeyi kısıtlamakta, hem
de emilimi azaltmaktadır.
Diğer ameliyatlardan farklı olarak tip 2
diyabetin hastalarda düzelmesi hastanın kilo vermesi ile değil çok daha erken
hasta kilo vermeden başlamaktadır. Hastaların diyabetinde %80’inde tam düzelme
ve %10’unda kısmi düzelme görülmektedir.
27 Ekim 2013 Pazar
Liv Hospital Obezite Cerrahisi 1. Hasta Buluşması
25 Ağustos 2013 Pazar
Benim
için en iyi obezite ameliyatı hangisi?
Belki de obezite cerrahı
olarak en fazla karşılaştığımız soru. Obezite cerrahisine aday hastalar hangi
ameliyatın kendilerini uygun olduğunu hastalara, arkadaşlarına, akrabalarına,
ameliyat olanlara sorarak ve internette forum ve gruplarda araştırarak karar
vermeye çalışır. Fakat bu gerçekten kafa karıştırıcı bir durumdur. Farklı
doktorlara sorduğunuzda farklı cevaplar alırsınız.
Bu ameliyatlar hakkında bu kadar bilgi birikimi
varken hala neden en iyi ameliyat yok? En başarılı ameliyat hangisi? Bir tıbbi kural olarak bir hastalık için
birden fazla tedavi biçimi varsa, bu hastalık için en üstün-en başarılı tedavi
yok demektir. Tıp literatürü obezite tedavisi için en iyi tedavi kounusunda
hala anlaşmaya varamamıştır. Bazı obezite cerrahisi yapan doktorlar da kendi
yaptıkları ameliyatın diğerlerinden daha üstün olduğunu savunmaktadır. Ameliyat
olan bir arkadaşınız çok başarılı olduğunda size bu ameliyat yöntemi en doğrusu
gelebilir. Fakat tıpta “hastalık yoktur, hasta vardır” denir. Bu yüzden her
hastanın ayrı değerlendirilmesi gerekir.
“En iyi tedavi yoktur, hasta için en iyi yöntem vardır.”
Şu anda en çok uygulanan
yöntemler sleeve gastrektomi, gastrik bypass ve biliopanreatik diversiyondur.
Mide bandı (mide kelepçesi) Türkiye’de uzun süre uygulanmış, ama giderek
kullanımı azalmıştır. Bu yöntemde mide üst kısmına konulan silikon bir band
vardır ve bu banda bağlı bir port cilt altına yerleştirilmektedir. Doktor için
uygulamanın rahat olması ve hasta için de ameliyat sonrasının daha rahat
geçmesi nedeniyle çok tercih sebebi olmuştur. Fakat takiplerde banda ve porta
bağlı yan etkilerin (band kayması, bandın mideyi delmesi, port enfeksiyonları
ve dönmesi) ortaya çıkması nedeniyle yavaş yavaş terk edilmiştir. Fakat bu yöntemle
de başarılı kilo vermiş ve hala bandı takılı hastalar da vardır.
Ameliyat yöntemini
seçmede sizin kilonuz, yandaş hastalıklarınız, yeme alışkanlıklarınız, doktorunuzun
ameliyat çeşitlerindeki tecrübesi önemlidir. Doktorunuz sizde bu faktörleri
değerlendirerek size ameliyat çeşitlerini sunacaktır. Ameliyat seçiminde sadece
bu faktörler değil sizin seçiminiz de önemlidir. Ameliyat yönteminin seçiminde
aktif rol almalısınız.
Her ameliyatın
avantajları ve dezavantajları vardır. Size genelde ameliyatın avantajları
anlatılacaktır. Ama ameliyatın dezavantajlarını da öğrenmelisiniz. Kilo vermede
çok başarılı olurken yandaş sorunlar sizi çok rahatsız edebilir.
Birinci grup ameliyatlar size en çok önerilecek yeme kısıtlayıcı
ameliyatlardır. Bunlar artık pek kullanılmayan mide bandı (kelepçe), sleeve
gastrektomi (tüp mide) ve yeni çıkan mide katlama ameliyatlarıdır. Mide katlama
yeni bir yöntemdir, mide çıkarılmaz sadece birbiri üzerine katlanır. Uzun dönem
sonuçları belli değildir.
İkinci grup ameliyatlar hem yeme kısıtlayıcı hem de emilim engelleyici
ameliyatlardır. Bunlar gastrik bypass ve mini gastrik bypass’tır. Mini gastrik
bypass, standart bypass ameliyatına göre daha kolaydır. Fakat uzun dönem
sonuçlar yoktur.
Üçüncü grup ameliyatlar daha çok emilim bozucu ameliyatlardır. Bunlar,
biliopankreatik diversiyon (Scapinaro ameliyatı), bu ameliyatın amerikan
modifikasyonu olan duodenal switch ve yeni uygulanan SADI-S ameliyatıdır.
Sleeve gastrektomi, en çok uygulanan ameliyatlardan biridir.
Avantajları:
- Uygulaması diğer ameliyatlara göre daha kolaydır.
- Hastalar ameliyat sonrasını daha rahat geçirirler.
- Başarısız olunduğunda diğer yöntemlere (bypass, duodenal switch)
çevrilebilir.
- Uzun süreli vitamin ve mineral takviyesi gerekmez.
Dezavantajları:
- Kilo verdirme diğer yöntemlere göre daha düşüktür.
- Geriye dönüşümlü değildir.
Gastrik bypass, ABD’de 30 senedir uygulanan bir ameliyattır.
Avantajları:
- Kilo verdirme sleeve gastrektomiye göre daha iyidir.
- Yandaş hastalıkları (diyabet, hipertansiyon, vs) daha iyi kontrol
eder.
Dezavantajları:
- Ameliyatı daha zordur.
- Ülser ve dumping sendromu görülebilir.
- Hayat boyu vitamin ve mineral takviyesi gerekir.
- İşe dönüş sleeve gastrektomiye göre daha uzundur.
Biliopankreatik diversiyon, İtalya’dan çıkmış ve günümüze kadar birkaç
versiyonu çıkmıştır (duodenal switch, SADI-S)
Avantajları:
- Kilo verdirmede ve diyabet, hiperlipidemi ve hipertansiyon gibi yandaş
hastalıkları gidermede en etkili yöntemdir.
- Ülser ve dumping sendromu daha az görülür.
- Daha fazla yemek alınabilir.
Dezavantajları:
- Ameliyatı daha zordur.
- Yan etki olasılığı diğerlerine göre daha fazladır.
- Vitamin, mineral eksikliği ve protein eksikliği daha fazla görülür.
- İşe dönüş süresi daha uzundur.
- İshal ve kötü kokulu gaytaya yol açar.
22 Ağustos 2013 Perşembe
Obezite ameliyatı sonrası çay, kahve ve gazlı içecekler
Çay ve Kahve:
Obezite ameliyatı sonrası çay ve kahve alımı belli bir süre
yasaklanır. Genelde bunun amacı çay ve kahvenin yeni ameliyat edilen mideye
zarar vermesi ve ülsere yol açabilmesidir.
Bu içecekler ayrıca kafein içerdiğinden insanlarda gün boyu
süren strese yol açarlar. Kafein insanlarda kalp hızını ve tansiyonu yükseltir.
Kişilerde oluşan stres genelde sağlıksız yeme alışkanlıklarına yol açar.
Kafenin ayrıca açlığı artırıcı etkisi vardır. Ama yeşil çay vb kafein içermeyen
çay tüketebilirsiniz. İçeceklerdeki kafein miktarına tablodan bakabilirsiniz.
Gazlı içecekler:
Gazlı içecek konusu hastaların en çok merak ettiği ve en çok
sorduğu sorulardandır. Ameliyat olanların bu içecekleri tüketmemeleri gerekir.
Bunun 3 sebebi vardır:
Birinci sebeb gazlı içeceklerin içildiğinde gaz oluşturarak
yeni oluşturulan mide poşunda basıncı artırması, dikişleri zorlamasıdır. Ayrıca
poşta ve yapılan anastomozda genişlemeye yol açarak daha geç doyma hissine ve
kilo vermede yavaşlamaya yol açar.
İkinci sebeb gazlı içeceklerin çoğunun kalori ve basit
karbonhidrat (şeker) içermesidir. Ayrıca kan şekerinde hızlı yükselme ve
insülin salınımına yol açarak açlık hissini artırırlar.
Üçüncü sebeb kafein içermeleridir. Kafeinin iştah
artırıcı etkisi vardır.
18 Ağustos 2013 Pazar
Obezite cerrahisi geçiren hastalarda alkol kullanımı:
Ameliyat önemli
konulardan ve en çok soru sorulan konu alkol tüketimidir. Alkol tüketiminde çok
dikkatli olunmalıdır. Alkol kullanmayanlar kilo vermede daha başarılı olurlar.
Alkolü obezite ameliyatı geçiren hastalarda zararlı olmasının üç sebebi vardır.
Birinci sebeb alkolde fazla miktarda kalori olmasıdır. Bir
şişe birada 182 kcal, bir duble rakı 250 kcal, bir kadeh şampanyada yaklaşık
100 kcal, bir kadeh şarapta 89 kcal vardır.
İkinci sebeb alkolün ameliyat olan hastalarda daha hızlı
kana geçmesidir. Normalden daha erken sarhoş olursunuz ve kanda toksik
seviyelere daha erken ulaşırsınız.
Üçüncü sebeb alkollü içkilerin bir kısmının gazlı olmasıdır.
Soda gibi gazlı içecekler içildiğinde hem sizi çok rahatsız eder, hem de
ameliyat bölgelerindeki dikişleri zorlar. Ayrıca oluşturulan mide poşunda
gerilmeye yol açarak daha geç doygunluk oluşmasına neden olur. Gazlı
içeceklerden en az 4-8 hafta kaçınmak gerekir.
17 Ağustos 2013 Cumartesi
Adölesan dönem çocuklarda obezite cerrahisi
Günümüzde obeziteye bağlı olarak kızlarda 13-14 yaş ve erkeklerde 14-15 yaş arası yeterli olgunluğa ulaşılmaktadır. Adölesan dönemde medikal tedaviden fayda görmeyen obez çocuklarda bariatrik cerrahi önemli bir alternatif tedavi olarak ortaya çıkmaktadır. Fakat bu dönemde çocukların psikolojik durumunun çok iyi değerlendirilmesi ve kararın ailesi ve çocukla beraber verilmesi gerekmektedir. Bu dönem çocuklarda ameliyat öncesi endokrin değerlendirmelerin çok dikkatli yapılıp gelişimini tamamlayıp tamamlamadığına karar verilmelidir.
Ameliyat olacak çocuğun kemik gelişiminin %95’ini tamamlamış olması ve adölesan dönemin gelişimini değerlendirmekte kullanılan Tanner evresine göre en az evre 4 olması ameliyat düşünülen çocuğun güvenliği için önemlidir. Ameliyat kriterleri yetişkinlerle aynı, sadece ameliyat öncesi mutlaka denemesi gereken diyet ve medikal tedavi 1 yıl yeterli.
• VKİ > 40 kg/m2 veya VKİ >35 kg/m2 + komorbidite
• En az 1 yıl diyet veya medikal tedavi almış olmak
• Gelişim evresinin Tanner 4 veya 5 olması • Psikoloji değerlendirmelerden geçmiş olmak
• Kiloya neden olan genetik anomali veya sendromun olmaması
Ameliyat çeşidi olarak mide bandı, sleeve gastrektomi (tüp mide) veya gastrik bypass uygulanabilmektedir.
www.obezitecerrahi.com
Kaydol:
Kayıtlar (Atom)